Dünya çoğunlukla yapay zekanın etkisini sınırlamak için çabalarken (gizlilik eksikliği, telif hakkı sorunları, iş kaybı, dünya hakimiyeti vb.), yapay zekanın dünya yaşam kalitesini artırmak için büyük bir potansiyele sahip olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz.
Sağlık, yapay zekanın uygulanabileceği alanlardan biridir. Yapay zeka kullanımı büyük veri kümelerini işleyebilme yeteneği ile, erken kanser tespiti de dahil olmak üzere öngörücü tanılar konusunda önemli ilerlemelere yol açabilir.
Bu alanda en son çalışmalardan biri olan OCTAPUS-AI adlı bir çalışma, akciğer kanserinin yapay zeka yardımlı tanısında umut verici sonuçlar sundu.
OCTAPUS-AI çalışmasında araştırmacılar, iyileştirici radyoterapiyi takiben Birleşik Krallık ve Hollanda’dan 900’den fazla hastanın görüntüleme ve klinik verilerini kullanarak ML algoritmaları geliştirmiş ve test etmişlerdir. Özellikle, çalışma; yapay zekanın, küçük olmayan akciğer hücresi kanseri (NSCLC) hastalarında kanserin geri dönme riskini belirlemede yardımcı olup olamayacağına odaklandı.
Araştırmacılar, medikal görüntüleme tekniklerinden yeni veriler ve öngörücü biyobelirteçler çıkaran bir nicelleştirme yaklaşımı olan radyomiksi kullanarak bir yapay zeka algoritması geliştirdiler. NSCLC hastaları akciğer kanseri vakalarının %85’ini oluşturuyor. Hastalık erken teşhis edildiğinde genellikle tedavi edilebilmekte, ancak hastaların üçte birinde kanser geri dönüyor. Çalışmaya baktığımızda, araştırmacıların geliştirdiği algoritmayı kullanarak, klinik uzmanların yüksek riskli hastalarda tekrarlama riskini daha erken tespit edebileceğini görebiliyoruz.
Sağlık teknolojisi alanında yapay zeka kullanımı, hastaların daha iyi bakımını sağlamada önemli bir araç olarak görülüyor. Yatırımcıların son zamanlarda daha az risk almaya eğilimli olmalarına rağmen, sağlık alanındaki yapay zeka sektörünün 2023’te yaklaşık 14 milyar dolardan 2028’e kadar 103 milyar dolara kadar büyümesi bekleniyor.
Birçok İngiliz yapay zeka sağlık teknolojisi start-up’ı bulunmaktadır ve bunların bazıları nadir hastalıklar için teşhis ve iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca Avrupa’da da benzer amaçlarla pek çok yapay zeka teşhis start-up’ı bulunmaktadır. Bunlar arasında, Belçika’daki Radiomics ve Norveç’teki DoMore Diagnostics gibi örnekleri bulunmaktadır.
Yapay zeka kullanımının, doğru teşhis oranlarının artması yanı sıra, hastalarla doktorlar arasındaki bağın güçlendirilmesi de dahil olmak üzere, sağlık hizmetlerimiz üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceği düşünülmektedir.
