Tokyo Bilim Üniversitesi, IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazlarında yapay zekanın sınırlarını zorlayacak yeni bir sinir ağı mimarisi geliştirdi. Manyetik rastgele erişim belleği (MRAM) tabanlı bu çığır açan çözüm, cihazların daha küçük, enerji verimli ve sürekli bulut bağlantısına ihtiyaç duymadan çalışmasını sağlıyor. Özellikle sağlık takibi yapan giyilebilir cihazlar ve akıllı ev sistemleri için önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Araştırmada, “Üç Seviyeli Gradyan Binarize Sinir Ağı (BNN)” olarak adlandırılan bu yeni algoritma kullanılarak IoT cihazlarına yapay zeka yetenekleri kazandırıldı. Bu özel tasarım, sinir ağı hesaplamalarını MRAM teknolojisi ile doğrudan bellek içinde gerçekleştirerek devre boyutunu küçültüyor ve güç tüketimini azaltıyor. Böylece geleneksel yapay sinir ağlarına kıyasla hem daha hızlı eğitim süresi sağlanıyor hem de doğruluk seviyesi korunuyor.
Tokyo Bilim Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Takayuki Kawahara, bu teknolojiyi “IoT cihazlarının yapay zeka yeteneklerini güçlendirerek, cihazların kendi kendine öğrenme ve uyum sağlama kabiliyetlerini artırıyoruz,” sözleriyle özetliyor. Bu yenilik, cihazların bulut bağlantısına ihtiyaç duymadan bağımsız çalışmasını sağlayarak hem daha yüksek verimlilik hem de sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Bu yeni algoritma, BNN’lerde eğitim sürecini hızlandıran ve doğruluğunu artıran “Üç Seviyeli Gradyan” yaklaşımını kullanıyor. Tokyo Bilim Üniversitesi araştırmacıları, bu yöntemde ağırlık ve aktivasyon değerlerini -1 ve +1 olarak sınırlandırırken, gradyanları üç seviyede tutarak daha az işlem gücü gereksinimi yaratıyor. Bu yaklaşım, IoT cihazlarının düşük güç tüketimiyle karmaşık görevleri yerine getirmesine olanak tanıyor. Örneğin, akıllı saat gibi giyilebilir cihazlar artık daha hızlı veri işleyip analiz yapabilecek; bu da kullanıcılara anlık sağlık durumu bilgilerini sunmak için büyük bir avantaj sağlıyor.
Ayrıca, bu yeni sinir ağı yapısı, IoT’nin gelecekteki gelişim alanlarına kapı aralıyor. Örneğin, akıllı evler daha verimli ve kullanıcı dostu hale gelirken, şehir altyapıları da enerji tüketimini optimize edecek çözümlerle donatılabilecek. Araştırmacılar, bu gelişmelerin yalnızca teknolojik ilerleme sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik için de önemli bir katkı sunduğuna dikkat çekiyor. Bu inovasyonun, IoT tabanlı cihazların daha çevreci ve ekonomik olmasını sağlayarak günlük hayata yapay zekayı daha erişilebilir kılacağı düşünülüyor.
