Mini-Neptünler olarak adlandırılan bazı ötegezegenlerin süper-Dünya adlı Dünya benzeri gezegenlere dönüştüğü keşfedildi. Detaylar haberimizde.
Mini-Neptünler Süper-Dünyalara dönüşüyor, oldukça akıl almaz bir ifade. Bu ilginç habere konu olan gelişme Caltech Üniversitesi’nde yapılan araştırmalara dayanıyor. The Astronomical Journal’da yayımlanan 2 araştırmaya gör gökbilimciler, kabarık ve “puf puf” olarak nitelendirilen atmosferlerini kaybettikten sonra yavaş yavaş Süper Dünyalara dönüşen ‘mini-Neptünler’ adı verilen iki farklı dış gezegen sınıfına rastladılar.
NASA’ya göre bu olaya, radyasyonu bu gezegenlerin atmosferini soyan ve sıcak gazların kaçmasını sağlayan yıldız neden oluyor. Ajans, bu tür gezegenleri incelemenin, gökbilimcilerin bu dünyaların nasıl oluştuğunu ve geliştiğini anlamalarına ve diğer yıldızların etrafında bulunan gezegenlerin boyut dağılımındaki boşluğu açıklamalarına yardımcı olacağını söylüyor.
NASA’nın araştırma hakkında paylaştığı oldukça açıklayıcı bir animasyon:
NASA’nın açıklamasına göre mini-Neptünler, güneş sistemimizde bulunan Neptün’ün daha yoğun bir versiyonu olan ve kalın gazla kaplanmış kayalık bir çekirdekten oluşan gezegenlerdir. Gökbilimci ekibinin bu keşfi yapabilmek için, 73 ışıkyılı uzakta bulunan HD 63433’ün yörüngesinde dönen, TOI 560 ve 103 adları verilen iki mini Neptün’ü, Hubble Uzay Teleskobu’nu kullanaraj gözlemlediği bildirildi.
California Teknoloji Enstitüsü (Caltech) mezunu, çalışmaların baş tazaru Michael Zhang, şunları söyledi: “Çoğu gökbilimci, genç, mini Neptünlerin buharlaşan atmosferlere sahip olması gerektiğinden şüpheleniyordu. Ama şimdiye kadar hiç kimse bunu gözlemleyememişti.”
Yardımcı yazar ve Caltech profesörü Heather Knutson araştırma hakkında, “Bu beklenmedik bir durumdu, çünkü çoğu model gazın yıldızdan uzağa akması gerektiğini tahmin ediyor. Bu çıkışların pratikte nasıl çalıştığı hakkında hala öğrenecek çok şeyimiz var.” ifadelerini kullandı. Gökbilimciler, atmosferden kaçan gazları, gezegenlerin yıldızlarının önünden geçerken gözlemleyerek tespit ettiler.
“Dışgezegen bilimciler olarak, beklenmeyeni beklemeyi öğrendik. Bu egzotik dünyalar, Güneş Sistemimizde gözlemlediğimizin ötesine geçen yeni bir fizik anlayışıyla bizi sürekli şaşırtıyor”