Elektrikli araçların şarj istasyonları, artık yalnızca otomobilinizin pilini doldurmak için değil, aynı zamanda sizi ve enerji şebekenizi riske atan potansiyel bir güvenlik zafiyeti olarak görülmeye başlandı. Bunu sıradan bir vatandaş mı fark etti? Hayır, bayım, bu konu şimdiye kadar hepimizin gözünden kaçmış!
Sky Malcolm adlı bir sürücü, Indiana’da, Terre Haute yakınlarındaki hızlı şarj cihazlarına takılan bir elektirikli Kia EV6’ya sahip. Şarj esnasında diğer şarj cihazlarını incelerken, birinin ana ekranında Başkan Biden’ın bir fotoğrafını ve “Ben yaptım bunu!” yazısını görmüş. Şimdi düşünün, eğer bir meme bile şarj cihazına yüklenebiliyorsa, başka neler mümkün?
Teknik olarak, bir hacker, milyonlarca şarj cihazını aynı anda açıp kapatabilir, bu da enerji şebekelerini çökertecek bir etki yaratabilir. “Kendi silahımıza kurşun sıkmış olabiliriz,” diyor enerji güvenliği uzmanları.
Kullanıcılar, en basit çözüm olarak, ev şarj cihazlarını internete bağlamamayı tercih edebilirler. Ancak asıl sorumluluk, üretici firmalara düşüyor. Elektronik Özgürlük Vakfı’ndan Jacob Hoffman-Andrews, “Bu cihazlara güvenmek zorundasınız,” diye belirtiyor. Electrify America gibi firmalar bu konuda ne diyor? Maalesef röportaj taleplerini reddettiler, fakat “sürekli olarak kendimizi ve müşterilerimizi korumak için önlemler alıyoruz,” diye bir açıklamada bulundular.
ABD’de, 2021’deki altyapı yasası kapsamında 7.5 milyar dolarlık bir fon ayrıldı, ve bu fon elektrikli araç şarj ağına yatırılacak. Ama mevcut 100.000’den fazla cihazın dikkate alınmadığı, belirtiliyor. Yani işin içinde biraz ‘Tamir edilmiş ama yamalı’ durumu var.
Haberin özeti şu: Elektrikli araç şarj cihazları, geleceğin vazgeçilmezi olacak ama bunun yanı sıra bir güvenlik sorunu taşıyorlar. Şarj cihazı üreticileri ve yetkililer bu konuda adım atmalı, yoksa bir gün tüm enerji şebekesini çökertecek bir krizle karşı karşıya kalabiliriz. Şimdi bu tehlikeleri görmezden gelmek, yarın çok daha büyük sorunlara yol açabilir. Dikkatli olalım, takipte kalalım!