Yeni bir rapora göre, IoT cihazlarındaki eSIM ve iSIM teknolojisinin benimsenmesi giderek artacak. IoT Analytics’in verilerine göre, 2023 yılında eSIM destekli IoT bağlantı modüllerinin sayısı 650 milyona ulaştı. Ancak, hücresel IoT cihazlarının yalnızca %33’ü eSIM teknolojisini kullanıyor.
eSIM, uzaktan SIM yönetimi, küresel bağlantı ve donanım tabanlı güvenlik gibi avantajlar sunmasına rağmen, benimsenme hızı beklenenden yavaş kaldı. Bunun sebeplerinden biri, uzaktan SIM sağlama sürecindeki karmaşıklıklar ve standartlardaki uyumsuzluklardı. Neyse ki, GSMA tarafından geliştirilen SGP.31 ve SGP.32 gibi yeni spesifikasyonlar, bu sorunları aşmayı kolaylaştırarak üreticilere ve son kullanıcılara daha net bir çerçeve sunuyor.
Öne Çıkan Bilgiler:
- 2023’te, eSIM destekli IoT bağlantı modülleri 650 milyona ulaştı.
- eSIM teknolojisi, uzaktan SIM yönetimi, küresel bağlantı ve donanım tabanlı güvenlik gibi avantajlar sunuyor.
- GSMA’nın yeni spesifikasyonları, benimsenme hızını artırmayı hedefliyor.
- IoT Analytics, 2025’in ikinci yarısında eSIM teknolojisinin kullanımında hızlanma öngörüyor.
eSIM’in IoT İçin Faydaları
eSIM teknolojisi, geleneksel SIM kartların aksine cihazların yerel ağlara uzaktan bağlanmasını sağlayarak fiziksel SIM kart değişimi gereksinimini ortadan kaldırıyor. Bu durum özellikle sınır ötesi operasyonlar yapan lojistik firmaları için büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca, eSIM teknolojisi sayesinde cihazların uzaktan yönetimi mümkün hale geliyor ve büyük ölçekli IoT dağıtımları daha kolay bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.
Buna ek olarak, eSIM’ler donanım tabanlı güvenlik unsurları içerdiğinden, IoT cihazlarının güvenliği de artıyor. Bu güvenlik özellikleri, özellikle finans, sağlık ve kritik altyapı gibi sektörlerde veri koruma ihtiyacını karşılıyor.
IoT cihazlarında eSIM teknolojisinin daha geniş çapta benimsenmesi, hem güvenlik hem de küresel bağlantı açısından büyük faydalar sunuyor. 2025 itibarıyla, yeni spesifikasyonların hayata geçmesiyle birlikte eSIM kullanımının hızla artması bekleniyor.