Çarşamba, Ağustos 27, 2025
Ana SayfaGenelIoT Projelerinde Asıl Maliyet: Bağlantının Görünmeyen Yükü

IoT Projelerinde Asıl Maliyet: Bağlantının Görünmeyen Yükü

Birçok şirket için IoT projelerinin gerçek maliyeti, bağlantı için verilen ilk teklifin çok ötesine geçiyor.

Şehirlerdeki elektrikli araç (EV) şarj istasyonlarından ofislerdeki otomat makinelerine kadar her şeyi birbirine bağlama telaşı, işletmeleri çoğu zaman sadece fiyat etiketine odaklanmaya itiyor. Ancak bugün en ucuz görünen çözümün yarın işletmelere servete mal olması işten bile değil.

Tıpkı araba satın almak gibi… Satın alma fiyatı sadece başlangıçtır; yakıt, sigorta, bakım ve diğer tüm giderler aracı yolda tutmanın asıl maliyetini belirler. IoT’de de durum aynı: ilk tasarım, donanım, yazılım ve işbirliği yapılması gereken karmaşık ağ sağlayıcı ekosistemi. Sadece ilk maliyete odaklanmak ciddi bir stratejik hata.

Eseye CMO’su David Langton bu durumu şöyle özetliyor:
“Birçok umut vaat eden IoT projesi, kısa vadeli maliyet odaklı yaklaşım yüzünden başarısız oluyor. Bu da bağlantı kesintileri, artan operasyonel ücretler ve ölçeklenemeyen sistemler yaratıyor. Eseye’nin yaptığı araştırmaya göre IoT karar vericilerin %99,6’sı, dağıtımlarının ihtiyaç duyulan bağlantı seviyelerine ulaşamadığını söylüyor.”

Büyük Kopukluk

Şirketlerin IoT cihazlarından beklediği ile gerçekte elde ettiği arasında dev bir uçurum var.

  • İşletmelerin %79’u, cihazlarının neredeyse %100 kesintisiz bağlantıya sahip olması gerektiğini söylüyor.
  • Ancak gerçekte bu seviyeye ulaşabilenlerin oranı %0,4’ün altında.

Sonuç olarak, şirketlerin üçte ikisinden fazlası en ucuz IoT bağlantı sağlayıcısını tercih etmenin uzun vadede fayda sağlamadığını düşünüyor.

Bir cihaz çevrimdışı olduğunda bu sadece bir aksaklık değil; doğrudan gelir kaybı ve itibar zedelenmesi anlamına geliyor. Örneğin bir EV şarj cihazı ödeme işlemi yapamadığında sürücü mağdur oluyor ve işletme müşteri kaybediyor. Öte yandan, güçlü bağlantı sayesinde hiç düşünülmeyen pazarlara girme fırsatı da doğabiliyor.

Küresel Ölçek İçin Doğru Tasarım

Akıllı şirketler bağlantıyı cihaz tasarımının en başında ele alıyor. Hayal edin: Dünyanın her yerinde çalışabilen tek bir evrensel ürün üretmek. Farklı ülkeler için farklı modeller geliştirmeye gerek kalmaz.

Varlık takip firması T42, tam da bunu yaptı. Takip cihazlarını 2G’den uyduya kadar neredeyse tüm ağlara bağlanabilecek şekilde tasarladı. Böylece cihazlar, ister Londra’da ister okyanusun ortasında olsun, sorunsuz çalışabiliyor.

Benzer şekilde, uzak bölgelerdeki su sayaçları gibi cihazlar için pil ömrü kritik bir maliyet kalemi. 15 yıl çalışması gereken bir sayaç için pil değiştirmek çok pahalıya mal olabilir. Güç tasarrufu teknolojileriyle bu süreyi üçte bir oranında uzatmak, maliyetli bakım ziyaretlerini ciddi ölçüde azaltıyor.

IoT’de Maliyet Tasarrufu Örneği

Gerçek bir örnekte, küresel bir reklam şirketi dijital ekranları için 5 yılda 20 milyon £ harcama yolundaydı. Eseye ile yapılan çalışma sayesinde donanım konsolidasyonu ve bağlantı optimizasyonu ile bu maliyet 11,6 milyon £’a indirildi.

Langton şunu ekliyor:
“Şirketler çoğu zaman en ucuz birim başı bağlantı teklifine yöneliyor, fakat bu uzun vadede asla en iyi değeri sağlamıyor. Bizim TCO (Total Cost of Ownership – Toplam Sahip Olma Maliyeti) çerçevemiz, yöneticilere stratejik kararlar için gereken netliği sunuyor. IoT’yi bir maliyet merkezinden çıkarıp kârlılığı ve yeni gelir fırsatlarını artıran bir unsura dönüştürüyor.”

IoT’de toplam sahip olma maliyetini (TCO) anlamak sadece bir iş stratejisi değil; ölçeklenebilir, uzun ömürlü ve vaatlerini yerine getiren projeler inşa etmenin tek yolu.

Bu yazıda IoT Tech News sitesinin Eseye: Why the true cost of IoT connectivity is often hidden başlıklı yazısı kullanılmıştır.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bizi Takip Edin

4,200BeğenenlerBeğen
10,000TakipçilerTakip Et
296TakipçilerTakip Et
1,400AboneAbone Ol

BÜLTENİMİZE ABONE OLUN

Popüler