IoT News, Siemens’in yapay zekâ çözümlerinden sorumlu Davide Aurucci ile akıllı fabrikaların geleceğini konuştu.
Günümüz fabrikalarında artık yalnızca makinelerin sesi değil, aynı zamanda yapay zekânın sessiz ama güçlü etkisi de hissediliyor. Laboratuvar ortamından çıkarak üretim sahasına taşınan teknoloji, insanın yerini almak için değil, onunla birlikte çalışmak için devreye giriyor. Siemens’ten Davide Aurucci, “Bu sayede sorunlar gerçekleşmeden müdahale edebiliyoruz” diyerek, pahalı ve reaktif onarımların yerini akıllı ve proaktif bakımın aldığını vurguluyor. Sonuç: daha az duruş, daha uzun ömürlü ekipman ve daha güvenilir üretim hatları.
Dijital ikizler ve siber güvenlik kilit rolde
Aurucci’ye göre yapay zekâyı tek başına kurmak yeterli değil; sağlam bir dijital altyapı gerekiyor. Burada hız en kritik faktör. Fabrika gibi hızlı karar alınması gereken ortamlarda edge computing öne çıkıyor; veriler doğrudan üretim hattında işleniyor.
Yapay zekânın eğitimi bulutta yapılıyor, ancak gerçek değer bu sistemlerin fabrikadaki mevcut süreçlere entegre edilmesiyle ortaya çıkıyor. Bu noktada dijital ikizler temel rol oynuyor: Üretim hattının sanal bir kopyası sayesinde testler yapılabiliyor, simülasyonlar gerçekleştiriliyor ve yapay zekâ güvenli bir ortamda eğitiliyor.
Tüm bu sürecin merkezinde ise siber güvenlik var. Siemens için güvenlik, “sonradan eklenen bir özellik” değil, ilk adımdan itibaren inşa edilen bir temel.
İnsan–makine iş birliği
Robotlar işlerimizi elimizden mi alacak? Aurucci’ye göre kesinlikle hayır. Siemens, yapay zekâyı bir “ortak pilot” olarak konumlandırıyor. Yapay zekâ, büyük veri yığınlarını analiz ederek operatörlere net ve anlaşılır öneriler sunuyor; ancak nihai kararı her zaman insan veriyor.
Bu yaklaşım, özellikle enerji şebekesi yönetimi gibi kritik alanlarda önem taşıyor. Yapay zekâ enerji tüketimini üretim planına göre optimize ederek hem maliyetleri düşürüyor hem de karbon ayak izini azaltıyor. Ayrıca görsel denetimde de büyük avantaj sağlıyor: Yapay zekâ destekli görüntü işleme sistemleri, mikroskobik kusurları bile tespit ederek kaliteyi artırıyor ve atığı azaltıyor.
Uygulamadaki zorluklar
Yapay zekâyı laboratuvardan üretim hattına taşımak kolay değil. Farklı sistemlerin aynı dijital dili konuşması, modellerin sürekli güncellenmesi (MLOps) ve en önemlisi çalışanların güvenini kazanmak gerekiyor.
Aurucci, “Başarılı uygulama, insanların kalbini ve zihnini kazanmakla başlar” diyor. Bu nedenle Siemens, veri bilimciler, mühendisler ve fabrika tecrübesine sahip uzmanların yakın iş birliğini şart görüyor.
Sonuç olarak Siemens, yapay zekâ, IoT ve edge computing gibi teknolojileri insan deneyimiyle birleştirerek geleceğin akıllı fabrikalarını inşa etmeyi hedefliyor.
