Pazartesi, Ekim 13, 2025
Ana SayfaGenelOtonom Araçlarda Güvenlik Riski: GNSS Sinyal Karışıklığına Yeni Yazılımsal Çözüm

Otonom Araçlarda Güvenlik Riski: GNSS Sinyal Karışıklığına Yeni Yazılımsal Çözüm

Küresel Navigasyon Uydu Sistemlerinden (GNSS) gelen sinyaller, açık yollarda ve net gökyüzü altında araç konumunu inanılmaz bir doğrulukla hesaplayabilir. Ancak, Focal Point Positioning İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Manuel del Castillo’nun belirttiği gibi, yoğun kentsel alanlar bu kusursuzluğu bozarak otonom araçlar için ciddi bir güvenlik sorunu yaratıyor. Yüksek binalar, dar sokaklar ve beton yapılar, GNSS sinyalleri için birer engel teşkil eden kentsel kanyonlar oluşturuyor.

Kentsel Ortamların Zorlukları

Şehirlerde GNSS performansını etkileyen iki temel sorun bulunuyor.

  1. Çok Yollu Girişim (Multipath Interference): Sinyallerin binalardan, cam cephelerden veya park halindeki araçlardan sekerek alıcıya ulaşmasıyla meydana gelir. Alıcı, uydu sinyalinin birden fazla, gecikmeli kopyasını aldığı için hatalı konum tahminleri oluşur.
  2. Sinyal Engelleme (Signal Occlusion): Uzun yapılar ve binalar bazı uydu sinyallerini fiziksel olarak engellediğinde ortaya çıkar. Alınan sinyallerin yansıması, alıcının sabit bir konuma kilitlenmesini zorlaştırır.

Bu iki sorun birleştiğinde, araç konumunun aniden yanlış bir sokağa atılması gibi büyük anomaliler ortaya çıkabilir. Bu durum, sıradan sürücüler için can sıkıcıyken, otonom sistemler için doğrudan bir güvenlik riskidir. Şerit takibi, otomatik şerit değiştirme ve akıllı hız adaptasyonu gibi gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS), sadece aracın hangi yolda olduğunu değil, hangi şeritte olduğunu da bilmeye ihtiyaç duyar ve bu da konum doğruluğunu her zamankinden daha kritik hale getirir.

Kanyonda Güvenilirliği Artırmak

Otonom araçların kentsel ortamlarda güvenli bir şekilde seyretmesi için GNSS teknolojisinin evrim geçirmesi gerekiyor. Çözüm, uydu sinyallerinin işlenme biçimini yeniden düşünmekte ve hataların temel nedenleriyle mücadele etmekte yatıyor. Geleneksel alıcılar donanım tabanlı işlemeye güvendikleri için yeni teknolojileri yavaş entegre ederler.

Bu zorluğun üstesinden gelmek için Focal Point Positioning, GNSS alıcı güvenilirliğini ve doğruluğunu artırmak amacıyla S-GNSS Auto yazılımını geliştirdi. Basit bir firmware yükseltmesi olarak sunulan bu yazılım, GNSS’i geleneksel çözümlerin yetersiz kaldığı alanlarda ADAS yığınının daha güçlü bir bileşeni haline getiriyor.

Şirket, S-GNSS Auto’yu STMicroelectronics’in Teseo GNSS cihazlarına entegre etti ve ortak çözümü Tokyo’nun Shinjuku bölgesi ile Almanya’nın Frankfurt ve Kara Orman bölgeleri gibi zorlu kentsel ortamlarda test etti. Bu birleşik çözüm, ölçüm doğruluğunda dört kata, konum doğruluğunda ise üç kata kadar iyileşme gösterdi.

Maliyeti Düşük, Güvenliği Yüksek Çözüm

S-GNSS Auto, yansıyan veya görüş hattı dışındaki sinyalleri göz ardı ederek olası sahtecilik (spoofing) saldırılarını da reddedebiliyor ve bu sayede GNSS alıcısının güvenliğini artırıyor. McKinsey’e göre, 2030 yılına kadar araçların %12 ila %20’si gelişmiş otonom sürüş yeteneklerine sahip olabilir. Bu, otomobil üreticileri için bu yetenekleri güvenle destekleyebilecekleri yol ve ortamları genişletmek anlamına geliyor.

S-GNSS Auto, GNSS güvenilirliğini artırarak ve zorlu kentsel alanlarda otonom araç güvenliğini desteklemek için gereken gelişmiş Araçtan Her Şeye (V2X) ve ADAS teknolojilerinin temelini atarak bu hedefi mümkün kılıyor. Doğrudan yonga üzerinden çalışması sayesinde, otomotiv OEM’leri için firmware yükseltmesi yoluyla teknolojilerini yükseltmenin uygun maliyetli ve erişilebilir bir yolunu sunuyor.

Sizce bu tür yazılımsal çözümler, otonom araçların kentsel ortamlardaki güvenlik algısını kökten değiştirebilir mi?

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bizi Takip Edin

4,200BeğenenlerBeğen
10,000TakipçilerTakip Et
296TakipçilerTakip Et
1,400AboneAbone Ol

BÜLTENİMİZE ABONE OLUN

Popüler