Verizon Business tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisinin benimsenmesi ve bu alandaki hedefler hızla artarken, işletmeler için somut getiriler de sağlıyor. Ankete katılan işletmelerin büyük çoğunluğu için yatırımın geri dönüşü artık bir soru işareti değil; katılımcıların %77’si net kazanımlar bildirdi. Yatırımın arkasındaki ana itici güç olarak ise yarısından fazlası verimlilik ve üretkenliği gösterdi.
Verizon’un 500 ABD merkezli firmayla yaptığı anket, şirketlerin üçte ikisinin (%66) halihazırda hücresel bir IoT dağıtımına sahip olduğunu ortaya koydu. Benimsemeyle birlikte hedefler de büyüyor. Verilere göre, 10.000’den fazla cihazlık büyük ölçekli dağıtımların yalnızca gelecek yıl içinde üç kattan fazla artması bekleniyor. Bu patlayıcı büyüme, ankete katılan hemen hemen her kuruluşun (%98) IoT projelerinden sadece iki yıl içinde anlamlı getiriler beklemesiyle destekleniyor.
Verizon Business Küresel Çözümler ve IoT Kıdemli Başkan Yardımcısı Daniel Lawson, “Nesnelerin İnterneti bir veri güç merkezidir” dedi. Lawson, “Bir işletmenin bağlı makineleri, BT sistemleri ve genel operasyonları muazzam miktarda veri üretir: konum, durum, anormallik, tehdit, operasyonel ilerleme ve süreklilik gibi. IoT, bu verilerin nasıl toplandığı ve işletmelere işlerin nasıl gittiği ve nasıl iyileştirilebileceği konusunda içgörüler sağlamak için nasıl ayrıştırıldığıdır” diye ekledi.
Bu genişlemenin arkasındaki ikiz motorlar 5G ve yapay zekâ. Halihazırda IoT kullanan kuruluşların %81’i 5G’nin yeteneklerinde net bir değer görüyor. Bu durum doğrudan stratejiye yansıyor; %74’ü şimdiden 5G Azaltılmış Yetenek (RedCap) teknolojisini dağıtım yol haritalarına dâhil etmiş durumda. Yapay zekâ ise güçlü bir hızlandırıcı görevi görüyor. Şirketlerin %70’i için IoT yatırımlarını doğrudan hızlandırdı. İşletmeler artık yapay zekâyı salt bir aksesuar olarak görmüyor; %84’ü onu IoT benimsemelerini yönlendiren temel bir teknoloji olarak tanımlıyor.
Ancak bu teknolojik ilerleme zorlukları da beraberinde getiriyor. Siber güvenlik, IoT uygulayan şirketlerin %43’ü için en büyük sorun olmaya devam ediyor. Yeni teknolojileri eski sistemlerle entegre etmenin ve tüm ekosistemi güvence altına almanın karmaşıklığı, uzman ortaklığına duyulan artan ihtiyacı vurguluyor. Bu durum, işletmelerin %87’sinin başarılı bir dağıtım için bir mobil ağ operatörünün desteğinin önemli veya kritik olduğuna inanmasıyla da yansıtılıyor.
Geleceğe bakıldığında, ekosistemin daha da karmaşık hale gelmesi bekleniyor. Kuruluşların yarısından fazlası (%52), önümüzdeki iki yıl içinde IoT için özel kablolu olmayan ağları kullanmayı planlıyor; bu da mevcut kullanıma göre %24’lük bir artış anlamına geliyor. İşletmelerin %78’i performans için ağ dilimlemenin (network slicing) gerekli olduğunu düşünüyor ve eşit sayıda şirket, erişimlerini genişletmek için uydu bağlantısını IoT benimseme yol haritalarına entegre ediyor.
Bu dönüşümün etkisi her büyük sektörde hissediliyor. Üreticiler için %59’u maliyet tasarrufunu ana itici güç olarak belirtiyor. Perakendede odak noktası tamamen müşteri; katılımcıların %83’ü için kişiselleştirilmiş deneyimler en önemli uygulama. Lojistik ve tedarik zinciri operatörleri şu anda gerçek zamanlı sevkiyat takibi (%58) kullanıyor ve birçoğu yakın gelecekte depo otomasyonu (%44) ve tahmine dayalı bakımı (%44) eklemeyi planlıyor.
IoT teknolojisi, kritik sektörlerde de büyük bir fark yaratıyor. Sağlık hizmetlerinde, sağlayıcıların %56’sı uzaktan hasta izleme için IoT kullanıyor. Enerji ve kamu hizmetleri sektörü, gelecekteki temel uygulamalar olarak yenilenebilir enerji yönetimi (%40) ve enerji depolama optimizasyonuna (%38) odaklanıyor.
Üreticilerin %94’ünün 5G’nin ihtiyaç duydukları hızı sağladığını kabul ettiği otomotivden, %72’sinin filo yönetimi için halihazırda IoT kullandığı ulaşıma kadar mesaj net: IoT devrimi zaten burada, kitlesel olarak benimseniyor ve somut getiriler sağlıyor.
