Otomobil üreticisi Ford, uzaktan insansız uçakları tespit etme problemine potansiyel bir çözümü olduğunu açıkladı.
ABD’de Ford, otomotiv endüstrisinin Federal Havacılık İdaresi (FAA) Kuralı Komitesi’nde yegane temsilcisi. Teknoloji, ulaşım ve havacılık alanındaki en büyük isimlerle birlikte, komite, güvenlik kaygılarını göz ardı etmeden drone endüstrisinin kalkışına izin veren hafif dokunma düzenlemeleri geliştirmeye çalışmaktadır.
Ford, uzaktan kumandanın uzun süredir devam eden sorununa bir çözüm önerdi; Sorun şu ki , kayıt bilgileri vücudunda küçük bir yazıyla yazıldığında, 50 veya 500 metre uzakta bir drone’nun nasıl tanımlanacağı.
Uzaktan bir ID sistemi uygulandığında, regülatörler uçakları hava sahasına güvenli bir şekilde entegre edebilir ve kuruluşlar, görüş alanının ötesinde uçuşların gücünü kullanmak üzere düşünmeye başlayabilirler.
Ford’un hafif çözümü
Ford’un çözümü, her pilotun FAA tarafından verilen 10 haneli kayıt numarasını, çarpışma önleyici ışıkları ve kamera tabanlı bir yazılım uygulaması ile birleştiriyor.
Sonuç, drone’nun 10 basamaklı kodunu ASCII kodlu bir ikili sinyale dönüştürerek baud hızında yayınlamak için ışıkları kullanan bir sistemdir . Bu minyatür ışık gösterisi, Google TensorFlow ile oluşturulan algoritmalar kullanılarak çözülebilir.
Ford’a göre, “saha içi ön testler, sistemin bir gözlemcinin 80 metre içinde çalışan uçağı sürekli ve doğru bir şekilde belirleyebileceğini gösteriyor.”
Kayıt verilerini iletmek için ışık kullanma fikri kesinlikle umut verici ve ilginç bir şey. Ancak Ford’un, sistemin “sıfır maliyet” olduğunu ve “mevcut modellerin hiçbir değişikliğe uğramaması çok azına ihtiyaç duyduğunu” iddiası çelişkilidir.
Yeni başlayanlar için, çarpışma önleyici aydınlatma kitleri ucuza mal edilmiyor. Çünkü gece uçuşları, havacılık otoritelerinin açık izni olmaksızın yasaklanmakta, ancak ticari ya da eğlence amaçlı pilotların çoğunluğunun sahip olduğu ekipman türü değildir.
Bu aydınlatma çözümleri de hantal olma eğilimindedir, bu nedenle de dikkate alınması gereken performans sorunu da vardır. Ancak sistem, dronlara yerleştirilmiş mevcut ışıkları kullanabiliyorsa, bu farklı bir örnek olacaktır.
