Bob Fine ve Charlie Fink’in VR Voice Hot Seat programında Philip Rosedale (Second Life’ın kurucusu ve High Fidelity CEO’su) blockchain teknolojisini yorumladı:
Eğer blockchain Second Life’ı kurduğumuzda olsaydı her şeyi onun etrafında şekillendirirdik ve elbette şuan High Fidelity’de buna benzer işler yapıyoruz. Bana kalırsa blockchain; para kavramı ve dijital varlıklar adına çok kritik fakat en çok da kullanıcı kimliği konusunda önem arz ediyor, yalnızca dijital dünyada değil gerçek dünyada da.
Sanal ürünler kalıcı oldukları kadar gerçektir, bunun için de bazı koşulların sağlanması gerekir. İlk olarak; diyelim ki, satın aldığınız bir “sanal Ferrari’nin” onu size satan şirket ortadan kaybolsa da varlığını sürdürmesini istersiniz. Aldığınız şeyin size aitliği hususunda olabildiğince güçlü ve kapsamlı bir beyan olması gereklidir. Blockchain de bu özellikler ile öne çıkan bir fikir. Eğer size örneğimizdeki gibi sanal bir Ferrari satarsam, Blockchain’e bu ürünün artık size ait olduğunu yazarım. Bir kez bu beyanı yaptıktan sonra dönüşü yoktur, geri alamam, bunu yalanlayamam ya da ürünün sahibinin Blockchain’deki varlığını silemem. O Ferrari artık geri dönülmez biçimde sizin olmuştur.
Dahası, Blockchain sisteminde bu sanal objenin kendisi ve objenin size ait olduğu beyanı arasında keskin bir ayrım vardır. Objenin kendisi farklı sanal dünyalarda farklı biçimlerde oluşturulsa ve kullanılsa dahi size aitlik olması durumu bu farklı durumlardan bağımsızdır. Blockchain halka açık bir kayıt defteri gibi de düşünülebilir, buradaki kayıt objenin size ait olduğunun kanıtıdır. Sanal dünyada da bu kayıt defteri gibi “bu dijital obje bana ait” demenin yolu olan basit bir sistem olması şart. Blockchain’in başka bir avantajı ise bilgiyi yalnızca sahibinin erişebileceği şekilde saklar, sadece bu kayıt defterinin o girdisine ait şifreye sahip olan kişi obje üstünde işlem yapabilir, onu satabilir ya da başkasına verebilir. Hiçbir şirket ya da kuruluş bu işlemleri yapamaz.