Fort Lee, Virginia, ABD’deki Florida Teknoloji Enstitüsü’nden Darrell Burrell ve meslektaşları, 2050’ye kadar neredeyse on milyara ulaşması beklenen dünya nüfusu göz önüne alındığında, uygun şekilde sürdürülebilir tarım uygulamaları geliştirmeye acil bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor. Artan nüfusun getireceği bir gıda kirliliği söz konusu olacağı düşünülüyor. Geçmişte hiç olmadığı kadar yüksek bir düzeyde gıda güvenliğine ihtiyaç duyacağız. Araştırmacılar tarım uygulamalarının hızlı ve istendiği gibi geliştirilebilmesini ise ancak yapay zeka gibi teknolojilerin hızlı gelişmesiyle mümkün olabileceğini öne sürüyor.
Yapay Zeka, gıda sistemlerini dönüştürmede ve gıda-beslenme güvensizliğini gidermede önemli bir role sahiptir. Tarım sektörlerinde bunu, ekim ve hasat gibi bazı insan faaliyetlerini optimize etmek ve hatta yürütmek, böylece verimliliği artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek – zamanı ve zahmeti azaltarak – ve doğal kaynakları kullanmak dahil olmak üzere çeşitli şekillerde yapabilir.
2021’de 7,8 milyar civarında küresel nüfusa sahip dünyada en az bir milyar insan kronik açlık ve yetersiz beslenmeden mağdur. Ekip, bu krizin verimsiz gıda üretim ve dağıtım sistemlerinin ve gelişmemiş tarım arazilerinin bir sonucu olduğunu söylüyor. Bu sorunu hemen çözmek için bir süreç iyileştirme girişimine ihtiyacımız var fakat bu girişimin bir yandan da beklenmedik nüfus artışlarını da hesaba katması gerekmekte.
Ekip, “Bu yeni teknolojiler, çiftçileri yeni gelişmelerin varlığı ve faydaları konusunda bilgilendirmek ve onları bu konularda eğitmek için yeni farkındalık programlarına ihtiyaç yaratıyor” diye düşünüyor. Ayrıca teknolojilerin dünyanın gıda güvenliğinin garanti edilmediği ve insanların açlık kriziyle savaşta olduğu bölgelerine açılması gerektiğini de ekliyorlar.