Özbekistan’da mobil iletişim sektörüne yeni katılan Perfectum, yalnızca 9 ay içinde 5G Standalone (SA) test aramalarını başarıyla gerçekleştirdi. Nokia’nın teknoloji desteğiyle yürütülen proje, şirketi Orta Asya’nın dijital dönüşümünde öncü bir konuma taşıdı.
Sıfırdan 5G’ye: Altyapısız Başlayan Hızlı Bir Yolculuk
Perfectum, pazara geleneksel 3G ve 4G aşamalarını atlayarak doğrudan 5G SA ile giriş yapmayı hedefledi. 5G SA, kendi çekirdek ağına sahip olması sayesinde düşük gecikme, ağ dilimleme (network slicing) ve uç bilişim (edge computing) gibi avantajlar sunuyor.
Şirketin en büyük zorlukları ise zaman kısıtı, coğrafi genişlik ve sıfırdan kurulumdu. 448.000 kilometrekarelik yüzölçümüyle Özbekistan gibi geniş bir ülkede hem şehir merkezleri hem de kırsal alanlar için kapsayıcı bir planlama gerekiyordu.
Tam Entegre 5G Altyapısı
Perfectum’un bu hedeflerini gerçekleştirmek için Nokia, projenin tüm uçtan uca altyapısını üstlendi. Radyo erişim ağı, taşıyıcı bağlantılar, çekirdek ağ, otomasyon, faturalama ve servis orkestrasyonu gibi bileşenler Nokia tarafından sağlandı. Tüm sistem, bulut tabanlı Red Hat OpenShift platformu üzerinde, Nokia Cloud Platform ile entegre bir şekilde kuruldu.
Bu yaklaşım sayesinde yüksek veri hızı, düşük gecikme ve ölçeklenebilirlik gibi 5G’nin temel özellikleri, başlangıçtan itibaren sistemin bir parçası oldu.
Süreçte Hız ve Verimlilik Öne Çıktı
Nisan 2024’te sözleşmenin imzalanmasının ardından, Ocak 2025’te ilk 5G SA test aramaları başarıyla yapıldı. Bu hızlı ilerlemenin arkasında ise şu unsurlar yer alıyor:
- Tek ekip gibi çalışan entegre Perfectum-Nokia mühendislik kadrosu
- Bulut öncelikli mimari tercih edilmesi
- Liderlik kadrosunun net hedeflerle projeyi yönetmesi
Perfectum CEO’su Dmitry Shukov, “Sıfırdan başladık. Sadece 9 ayda, 37 milyon nüfuslu ve yarım milyon km²’lik bir ülkede 5G SA teknolojisini devreye almayı başardık. Bu, dijital dönüşüm için büyük bir adım,” dedi.
Hedef: 2025 Sonunda Nüfusun Yarısına Hizmet Vermek
Perfectum’un ağı, hem mobil 5G servislerini hem de sabit kablosuz erişimi (FWA) destekleyecek şekilde yapılandırıldı. 2025 yılı sonunda nüfusun %50’sine ulaşılması, iki yıl içinde ise ülke çapında kapsama sağlanması hedefleniyor.
Bu altyapı; akıllı şehir uygulamaları, uzaktan çalışma çözümleri ve dijital ticaret gibi alanlarda da yeni hizmetlerin önünü açacak.
Kalkınmakta Olan Ülkeler İçin Model: Altyapısızdan 5G’ye Sıçrama
Perfectum’un sadece dokuz ay gibi kısa bir sürede sıfırdan 5G Standalone (SA) ağı kurması, telekom sektöründe önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu örnek, geleneksel olarak uzun yıllar süren ve kademeli şekilde ilerleyen ağ altyapısı yatırımlarını atlayarak, doğrudan son teknolojiye geçmenin mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Bu başarı, özellikle altyapısı sınırlı, yatırım bütçesi kısıtlı ve geniş coğrafi dağılıma sahip kalkınmakta olan ülkeler için dikkat çekici bir örnek teşkil ediyor. Çünkü 5G SA ile:
- Eski teknolojilere yatırım yapılmadan doğrudan yeni nesil bağlantı sağlanabiliyor
- Mobil ve sabit erişim tek bir ağ üzerinden sunulabiliyor, bu da kurulum ve işletme maliyetlerini azaltıyor
- Akıllı tarım, uzaktan eğitim, sağlık hizmetleri, IoT uygulamaları gibi kritik dijital hizmetler ülkenin tamamına yayılabiliyor
- Network slicing sayesinde kamu, özel sektör ve bireysel kullanıcılar için ayrı hizmet kurguları oluşturulabiliyor
- Bulut tabanlı mimari ile bakım, güncelleme ve ölçekleme çok daha kolay hale geliyor
Nokia ile yürütülen bu proje, sadece teknik anlamda değil; yönetimsel planlama, iş birliği modeli ve operasyonel hız açısından da emsal niteliğinde. Bu tarz projeler; Afrika, Güney Asya, Orta Doğu ve Orta Asya gibi bölgelerde, yerel operatörlerin hem dijital dönüşümde söz sahibi olmasına hem de ekonomik kalkınmaya ivme kazandırmasına olanak sağlayabilir.
Perfectum’un deneyimi; “doğru teknoloji + doğru iş ortaklığı + net vizyon” formülüyle geleneksel sınırların nasıl aşılabileceğini somut biçimde göstermiş oldu.
