Bayram’ın ardından ikinci yazımız olarak size Nanoteknoloji’nin tarihsel gelişiminden bahsedeceğim.Ayrıca geçen haftaki yazımıza da buradan ulaşabilirsiniz.Kronolojik olarak işleyeceğimiz önemli gelişmeler, bu günlere ve bilgi birikimine, nasıl geldikleri konusunda bizi fikir sahibi yapacak. Geleceğimizi yönlendirmemiz için geçmişte olanları iyi anlamamız gerekeceğini düşünüyorum.
İlk zamanlar farklı amaçlar için yapılan ürünler, devasa teknolojik icatlar ve küçük çiplerin öncüsü oldu.
Nanoteknolojik ürünlerin ilk örnekleri 4.yy’a kadar dayanmaktadır. İnsanlar nanopatiküllerle altın ve bakır gibi ürünleri dikroik cam üzerinde farklı ışık açılarıyla renk görselliğini kullanarak süslü kadehler yapmışlardır.
Bu tarz ürünler 18.yy’a kadar medeniyetlerin kültürüne göre şekil değiştirmiştir. Ama zerafet hep ön planda tutulmuştur fakat bu işi daha faydalı hale getiren istisnai topluluklar da olmuştur. Bunların en güzel örneği olan eski Hindular, romatoid artrit hastalığı tedavisinde “Suvarna bhasma” isimli ilacın içeriğinde altın nanopartikülleri kullandıkları rapor edilmiştir. Hinduların altın nanopartikülleri yukarıdan aşağı yöntemi ile yani biyolojik yöntemle ürettiği, Michael Faraday’ın ise 1857 yılında ilk kimyasal yöntemi deneyen kişi olduğu bilinmektedir. Bu deneylerin sonucunda kolloidal “yakut” altınının keşfedildiği öğrenilmiştir.
20.yy’de peşi sıra icatlar gelmeye başladı ve artık atomları görebildiğimiz için ilgi de artmaya başlamıştı.
Sırasıyla önemli gelişmelerden bahsetmek gerekirse;
Erwin Müller malzemelerin atomik görünümünü görebileceğimiz emisyon mikroskobunu icat etti. Artık atomlar daha belirgindi…
1950’lerde Moleküler Mühendislik terimleri ortaya çıkmıştı. Genetiği kontrol etmek ve değiştirmek gibi niceleri…
Çok geçmeden, önceki hafta da bahsettiğimiz Richard Feynman’ın verdiği derste nanoteknoloji bilimi daha da derinleşti.
Daha sonra IBM’in IBM logosunu hecelemek için 35 ayrı xenon atomunu manipüle etmesi hem ilginç hem de dikkat çekici bir olaydı.
1998 yılına geldiğimizde Ulusal Bilim ve Teknoloji Konseyi nano ölçekli bilimdeki en son teknolojiyi araştırmak ve gelecekteki olası gelişmeleri tahmin etmek için Nanoteknoloji Üzerine Bütünlük Çalışma Grubu (IWGN) kuruldu.
Birkaç yıl sonra Nanoteknolojiden faydalanan tüketici ürünleri pazarda görülmeye başladı; bunlar arasında hafif nanoteknolojisine sahip çizilmeye karşı dayanıklı otomobil tamponları, daha hızlı uçan golf topları, daha sert olan tenis raketleri (bu nedenle top daha hızlı yükseliyor), kırışmaya ve lekeye karşı dayanıklı giysilere, derinlemesine etkili terapötik (Tedaviye ait) kozmetik ürünlerine, kablosuz elektrikli aletler için daha hızlı şarj edilmiş pillere sahip olan televizyonlar, cep telefonları ve dijital kameralar insanların hayatlarına artı değer kattı.
21.yy’a gelindiğinde internetin yaygınlaşmasıyla gelişmeler birbiri ardına gelmeye başladı. Artık küçük ayrıntılar için değil büyük sağlık problemleri için de nanoteknoloji yeni çözümler ortaya koymaya başladı.
2004 yılında üniversitelerde nanoteknoloji bölümleri açılmaya başlandı. Türkiye’de ise 2013 yılında TOBB’de açılmıştır.
2 yıl sonra James Tour ve Rice Üniversitesi’ndeki meslektaşları tarafından, alkinil aksları ve dört küresel C60 fullerene (buckyball)* tekerlekleri olan oligodan (fenilen etilenilen) yapılmış nano ölçekli bir araba üretildi. Ayrıca bakarsınız ilerleyen zamanlarda yarışmalara bile katılırız…
Ardından, Angela Belcher ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)’deki meslektaşları, düşük maliyetli ve çevreye zarar vermeyen bir işlem kullanarak insanlara zararı olmayan yaygın bir virüs türüne sahip lityum-iyon pil üretti.
Günümüze yaklaşırken DNA üzerindeki çalışmalar arttı. Her geçen gün nano ölçekte DNA üzerinde düzenleme, değiştirme ve geliştirme konusunda çalışılıyor.
Uluslararası araştırma stratejileri kurumları ile toplu beyin fırtınaları gelişimi desteklenmekte. Şu anda güncel haberlere göz attığımızda fareye enjekte edilen nanoparçacıkların gece görüş sağlamasından, 4 inçlik silikon tabaka üzerinde milyonlarca nano robot üretimine kadar haberlerle karşılaşıyoruz.
Sonra ki haftalarda güncel gelişmelere yoğunlaşacağız. Heyecan verici birçok IONT gelişmelerini incelemek için haftanın yazısını kaçırmayın.
*Buckyball: 20 altıgen ve 12 beşgen şeklinde dizili 60 Karbondan oluşmaktadır.
Ali Mesut DEMİR